MTF: Merhaba Erhan, Kendini kısaca tanıtabilir misin?
E: Ben Erhan Güngör, 26 yaşındayım ve Tayland’da “Yokkao Training Center Bangkok” da profesyonel Thai boksörüm.
MTF: Aslen nerelisin?
E: Kayseri – Bayramhacı köyündenim.
MTF: Çocukluğun nerede geçti?
E: Doğma büyüme Almanya. Çocukluğumu Münih civarında geçirdim.
MTF: Türkiye de hiç bulundun mu? Ne sıklıkla gidiyorsun?
E: Evet, ama gitmeyeli bir kaç yıl oldu. Ondan önce her sene yaz tatilimi Türkiye’de memleketimizde geçirirdim.
MTF: Spora ya da Muay Thai’ye nasıl ve ne zaman başladın?
E: Arkadaşla beraber ilk salsa öğrenmek istedik, yolumuz da bir Muay Thai okulundan gectik. Orada bir arkadaş antrenman ediyordu ve o bizi içeriye davet etti ‘deneme’ icin. Bizde salsa’dan vazgeçip onlara katıldık. Antrenman çok iyidi ve ilgimi cekti, bende ayni günde o spor salonuna yazıldım . (Bu spora ilk adımımı 2008 yılında böyle attım)
MTF: Muay Thai dışında farklı sporlarla uğraştın mı?
E: Evet, Almanya’da senelerce futbol oynadım ve onun sayesinde sağ tekmem bu kadar güçlü ve serttir. Futbolun dışında fitness’a da giderdim.
MTF: İdolün olan bir sporcu var mı?
E: Evet, çok var! Misal Giorgio Petrosyan, Buakaw Banchamek, Saenchai, Singdam, Vassyl Lomachenko, Tyrone Spong ve Gökhan Saki – onların dövüş tarzlarını beğeniyorum, cok akıllı, ettiği adımlarını düşünerek ve teknik dövüşüyorlar.
Futbolculardanda Zlatan İbrahimović’i, çünkü kendinden çok emin, özgüveni yüksek ve zihinsel olarak güçlü biri!
MTF: Tayland’a gitme fikri nereden geldi?
E: Ben 2014’de Avustralya’ya gitmiştim ve 3 sene orada yaşadım. Bi yandan geçinebilmek için bir kaç aylığına garson olarak çalıştım bir yandan da bir MMA-Spor kulübünde özel Muay Thai eğitimi verdim ve profesyonel dövüşlere katıldım. Bir haftalığına Tayland’a gitmiştim ve bir dövüşe hazırlanmak için YOKKAO Training Center’da antrenmana katılmıştım. Geri dönmeden YOKKAO‘dan bana bir sponsorluk teklifi geldi ve ben o hazırlandığım dövüşten sonra tekliflerini değerlendirip Bangkok’a taşındım. Geçen sene Ağustos’tan beri de Tayland’da yaşıyorum.
MTF: Şu an hangi kamptasın? Memnun musun?
E: Şu an “YOKKAO Training Center Bangkok” dayım. Saenchai ve Singdam ile aynı takımdayım ve bu ekibin bir parçası olduğum için onur duyuyorum.
MTF: Taylandlı yada diğer ülkeden sporcuların bir Türk olarak sana bakışı nasıl?
E: Tayland’da bir yabancı olarak biraz zor olabilir, çünkü dili bilmiyorsun, ortam değişik ve insanlar yabancı ama ben oraya daha iyi bir sporcu olmak için hedefime ulaşabilmek için gittim. Herkesten bekledikleri gibi bendende çaba göstermemi, eğitime katılmamı, çok iyi bir performans göstermemi ve asla pes etmememi bekliyorlar. Ben oraya giderken bunların hepsini göze alarak gittim. Sonunda önemli olan hedefime ulaşmak ve bunun için herşeye katlanırım.
MTF: Senin gibi orada yaşayan ve dövüşen başka Türklerle tanıştın mı?
E: Evet, bi ara bir Türk gelmişti ama İsviçre’ye geri döndü.
MTF: Tanıdığın ya da bildiğin en iyi muay thai yapan Türk ve yabancı sporcu kim?
E: Türk sporcu olarak Gökhan Saki, yabancı olarak ta benimle aynı takımda olan Saenchai.
MTF: Hiç amatör dövüşlere katıldın mı?
E: Evet, ilk başlarda 3 tane amatör dövüşüm olmuştu daha sonra profesyonel olarak devam ettim.
MTF: Kaç profesyonel dövüşe çıktın?
E: Şimdilik 28 dövüşüm var.
MTF: En zor ve önemli dövüşün hangisiydi?
E: En zoru 23 Temmuz 2017’de “Lumpinee Boxing Stadium Bangkok”daydı. Bu dövüşü kazandım ve Lumpinee’de kıdem listesine girebildim, fakat dövüşte kaburga kemiğim kırıldı.
MTF: Hatırlamak istemediğin bir dövüşün var mı?
E: Evet, “MAX Muay Thai”da olan ana dövüşünde dövüşmüştüm. Rakibim benden daha çok tecrübeliydi ve ben bu dövüş için çok kilo vermek zorundaydım. İlk turdaki vuruşuyla benim nefesimi kesmişti. Ondan sonra fazla karşılık verememiştim zaten. Ama yinede çok şey öğrendim o dövüşten.
MTF: Daha çok hangi sıkletlerde dövüşüyorsun?
E: Aslında 70-72,5 kilo arasında dövüşüyorum, ama bu zamana kadar 69-80 kilo arasında olan tüm dövüşlere katıldım .
MTF: Kendi dövüş stilini nasıl tanımlarsın? Muay femur mu yoksa muay khao mu yada farklı bir stil mi?
E: Farklı stiller’le dövüşüyorum ben, daha çok iyi bir teknikle, akıllı ve rakibime karşı en etkili bir dövüş stili kullanıyorum. Kendimi sadece bitane dövüş stile odaklamak istemiyorum.
MTF: En son Lumpini şampiyonluğu için dövüşmüştün bunun nasıl olduğunu anlatabilir misin?
E: Benim için büyük ve cok önemli bir maçtı ve sol kaburga kemiğim tam iyileşmeden tekrardan antrenmana devam etmek zorundaydım. Kendimi bu dövüse hazırlamak için çok ağır çalıştım ama maalesef ilk turda bacağıma ağır bir tekme yedim. Vuruşların çoğunu blok edebildim ama o tekme bacağımın şişmesine sebep oldu. İkinci turda rakibim o bacağıma odaklanıp, bulduğu her fırsatta, hep oraya saldırdı. Ben kendimi savunup geri vurmaya çalıştım ama dizim ve bacağım çok şişmişti, ondan dolayıda artık ayağımın üstünde durmaya zorlanıyordum. O turda tekrardan bacağıma bir tekme alınca yere düştüm. Herşeye rağmen yinede ayağa kalktım, fakat hakem bacağımın durumunu görünce dövüşü sonlandırdı. Kaybettiğim için çok üzgünüm, böyle bir şekilde yenilmek biraz zoruma gidiyor. Belki yanlış planla çıktım ama bu dövüşte takılı kalmak istemiyorum, herşeyde bir hayır vardır. Önemli olan bundan ders çıkarıp önümdeki dövüşlerde daha dikkatli, daha uyanık ve öngörülü hareket etmemdir.
MTF: Tayland kültürünü seviyor musun?
E: İlk başta biraz zor oldu ama alıştıktan sonra bende sevmeye başladım.
MTF: Senin gibi hayatının bir bölümünüde olsa dövüşerek Tayland’da geçirmek isteyen gençlere ne önerirsin?
E: Öncelikle şunu demek istiyorum: Ben hedefime ulaşabilmek, hayallerimi gerçekleştirebilmek için, çok şeyden vazgeçmek zorundaydım, en zoruda ailemden ayrılıp onlardan bunca zaman uzakta yaşamak. Ben Almanyada yaşadığım da çoğu zamanımı spor kulübünde çok ağır ve disiplinli antrenmanlarla geçirdim.
Benim gibi böyle bir yol almak isteyen gençlere, böyle bir tavsiyede bulunabilirim: Eğer iyi bir dövüşçü olmak istiyorsan, kendine güvenmen lazım, disiplinli olman lazım, zorluklara karşı dayanıklı olman lazım ve özgüvenin yüksek olacak! Güçlü ve zayıf yönlerini bilmelisin!
Antrenman yapmak ve dövüşmek için hangi ülkeye gidersen git, başlangıcı hiçbir zaman kolay olamayacak, fakat ulaşmak istediğin hedefini gözün önünden kaybetmezsen, kendi gücüne inanırsan, hiçbir zaman pes etmezsen ve durumlar nekadar zor olursa olsun eğer sen çabalayıp devam etmek için elinden geleni yaparsan, hedefine giden yolların kolaylaşır! Ailenden ve sevdiklerinden destek almak çok önemli birşeydir bu yolda, sana tekrar güç verir zor anları atlatabilmek için. Fakat birtek buna güvenme, sen bunları KENDİN için yapıyorsun başkasına birşey kanıtlamak için değil bu, herşey KENDİN içindir! Ve eğer bir dövüşte yenilirsen hevesini kaybetme ve asla pes etme! Aksine.. bundan ders çıkar ve yanlışlarını, hata yaptığın yerleri aklında tut ve aynı hataları tekrardan yapmamak için antrenmanına devam eyle.. daha iyi çalış ve asla pes etme!
“Şampiyonlar salonlardan çıkmaz! Şampiyonlar içlerinde tutku, hayal ve amaç olan insanlardan çıkar!” – Muhammed Ali
MTF: Sorularımı cevaplandırdığın için çok teşekkür ederim. Umarım seni yakın zamanda Lumpinee Şampiyonu olan ilk Türk dövüşçü olarak görürüz. Başarılarının devamını dilerim.
Facebook: https://www.facebook.com/ErhanTheVictorious/ Takip etmeyi unutmayın !