Dövüş sanatları antrenmanlarında sert sparringin yeri, son dönemlerde hafif sparringin artan popülaritesiyle birlikte giderek daha fazla tartışılmaktadır.
Boks ve MMA dünyasında birçok dövüşçünün müsabaka hazırlıkları aşamasında sparring yapmadıklarını duymaya başladık. Sporcular sert sparring antrenmanlarının zararlarını görmeye başladılar ve alternatifler aramaya başladılar. Düşünsenize her antrenmanda size maddi bir kazancı olmadığı halde yumruk veya tekmeler alıyorsunuz, sakatlanıyorsunuz yada kesikler alıyorsunuz, belkide kariyerinizin sona erme riski ile karşı karşıya kalıyorsunuz. Bunu bir adım ileriye taşıyıp dayanıklık kazanacaklarını yada yumruktan korkmadıklarını göstermek için kafalarına yumruk defalarca yumruk attıran arkadaşlar var birde yumruk atan antrenörleri! onlar başka bir günün konusu olsun.
Özellikler çocuklarda beyin gelişiminin tamamlanmamış olması, boyun kaslarının zayıf olması başta olmak üzere daha bir çok sebep nedeniyle tam temastan kaçınmaları sağlanmalı ve antrenörler tarafından esktra çabayla korunmaları gerekir.
Savaş yada Kaç Tepkisi
Sert mücadeleler sırasında vücut stres altına girer ve savaş yada kaç olarak bilinen bir durum yaşanır. Savaş ya da kaç tepkisi, insanların karşılaştıkları tehlike durumunda otomatik olarak ortaya çıkan bir hayatta kalma tepkisidir. Bu tepki, vücudun hızlı bir şekilde hareket etmesini sağlayarak tehlikeden kaçınma veya onunla başa çıkma amacı taşır. Savaş ya da kaç tepkisi, esas olarak insan vücudunda bulunan sempatik sinir sistemi tarafından yönetilir ve kalp atışlarının artması, solunum hızının artması, kasların gerginleşmesi gibi fizyolojik değişikliklerle kendini gösterir. Daha fazla bilgi için aşağıya bir video bırakıyorum.
Sert sparring, dövüş sanatları veya dövüş sporlarında gerçekçi bir mücadele simülasyonudur. Bu tür sparringler genellikle yüksek tempoda gerçekleşir ve dövüşçülerin birbirleriyle fiziksel temas kurmasını içerir. Sert sparringlerde genellikle kask, eldiven ve diğer koruyucu ekipmanlar kullanılır, ancak yine de sakatlık riski yüksektir.
Bu tür sparringlerde dövüşçüler genellikle mücadeleyi kazanmak veya rakibin saldırılarından kaçınmak için yüksek bir stres altında çalışırlar. Bu durum, savaş ya da kaç tepkisinin tetiklenmesine ve vücudun stres hormonlarıyla dolmasıyla sonuçlanabilir. Bu yoğun stres altında, öğrenme ve beceri gelişimi genellikle engellenebilir çünkü beyin, hayatta kalmaya odaklanarak yüksek düzeyde dikkat dağıtılabilir. Bu nedenle, sert sparringler genellikle öğrenme üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olabilir ve uzun vadede dövüşçülerin gelişimini sınırlayabilir.
Her salonda kendini ispatlamaya çalışan böyle bir tip vardır.
Oyun ve Light Sparring
Dövüş sanatlarında oyun kavramı, dövüşçülerin beceri gelişimine ve öğrenmeye odaklanmalarını, kazanmayı veya sakatlanmayı önemsememelerini sağlar. Bu yaklaşım, pozitif ve etkili bir eğitim ortamını teşvik eder. Muay Thai ve Küba boksu gibi stillerde light sparring – touch sparring tarzında yapılan dövüş antrenmanları, dövüşçülerin fazla risk veya sakatlık olmadan teknik, hareket ve zamanlama üzerine odaklanmasını sağlar. Bu yaklaşım, rekabetçiliği sürdürürken beceri gelişiminede öncelik verir.
Genelde Thai Muaythai sporcularının teknik üstünlükleri ve zamanlama becerileri sürekli yapılan bu hafif sparringlerden kaynaklanmaktadır. Birbirlerini öldürmeye çalışmadan, kaba kuvvet katmadan hangi muaythai stilinde olurlarsa olsunlar (muay fimeu, muay khao, muay mat, muay plam, muay bouk vs.) sanatın inceliklerini birbirleri ile eğlenceli bir şekilde oynayarak öğrenmekteler.
Hayvanlar da oyun oynayarak beynin esnekliğini artırır ve yeni beceriler geliştirirler. İnsanlar için de durum benzerdir; çocuklar oyun yoluyla dünyayı keşfederken, yetişkinler de oyun aracılığıyla yeni beceriler öğrenir ve mevcut becerilerini geliştirirler.
Oynamak, stres hormonlarını azaltır ve zevk hormonlarını artırarak, beceri gelişimi ve öğrenme için optimal bir durum yaratır. Beyni nöroplastisite durumuna sokarak, bilgiyi emme ve saklama yeteneğini artırır.Geleneksel eğitim yaklaşımlarında kazanmaya ve ölümcül hatalardan kaçınmaya odaklanma, öğrenmeyi engelleyebilir ve dövüşçüleri eğitimlerine bağlı kalmaktan alıkoyabilir. Sonsuz bir oyun zihniyetini benimseyerek, kazanmanın oynamak olduğu ve oynamanın kazanmak olduğu bir anlayışla, dövüşçüler deneme yanılma yapma, yeni şeyler deneme ve sürekli öğrenme imkanına sahip olurlar.
Öğrenmeyi bıraktığınız gün yaşamayı bıraktığınızdır. Ciddi oyun ruhunu benimseyin, beceri gelişimine öncelik verin ve dövüş sanatları eğitiminde oyunbaz bir tutum sergileyin. Bu zihniyet, dövüşçülerin sürekli olarak tekniklerini geliştirmelerine ve evrim geçirmelerine olanak tanır.
Saygılar.
